Cildinizi sıkılaştıracak, sağlıklı parlaklık kazandıracak, siyah nokta ve ölü derileri temizleyecek, akne ve sivilceleri iyileştirecek dünyanın ilk güzellik iksirini öğrenmeye hazır mısınız?



Güzellik İksiri


Ubtan; tarihsel verilere göre ilk olarak Hindistan’da kullanılmaya başlanan, tepeden tırnağa cildinizi yenileyici mucize özelliklere sahip bir bakım maskedir. Ter bezlerinin düzenli çalışmasını, cilt gözeneklerinin açılmasını, sarkan cildin sıkılaşmasını, cildin derinlemesine temizlenmesini ve ölü derilerin ciltten atılmasını sağlar.

Nohut unu, hardal, zerdeçal gibi doğal bitkisel malzemelerle hazırlanan ubtan bakım maskesini tüm vücudunuz için kullanabilirsiniz. İlk denemede cildinizde yarattığı olumlu etkiyi hissedeceksiniz.






Malzemeler:


4 yemek kaşığı nohut unu
2 yemek kaşığı hardal
4 yemek kaşığı zerdeçal
1 çay kaşığı safran
1 çay kaşığı öğütülmüş sandal odunu
Birkaç damla su

Hazırlanışı ve Uygulaması:

Tüm malzemeleri karıştırın.

Yoğun kıvamlı bir maske elde edene kadar su ekleyin.

Tüm vücudunuza masaj yaparak yedirin.

30 dakika bekleyip ılık suyla duş alın.


Notlar:

İhtiyaç duyduğunuz malzemeleri doğal ürün satan dükkanlardan ya da aktarlardan temin edebilirsiniz.
Hardal yerine saf zeytinyağı kullanabilirsiniz.
Ubtan bakım maskesini haftada 1 kez uygulayabilirsiniz.




Şu günlerde herkesin ortak endişesi haline gelen domuz gribini önlemek için doğada grip ve soğuk algınlığı mikroplarına karşı savaşan çok etkili bitkiler olduğunu unutmayalım.


Virüslere maruz kalmamanız için en başta yeşil sebze ve meyve tüketiminizi artırın. Portakal ve maydanoz önemli iki besin. Bunları hergün yiyin. Maydanoz en fazla C vitamini bulunan yeşillik. Meyan kökü ise virüslere karşı maddeleri barındıran özelliği ile tanınıyor.




Virüs öldürücü özellikleri nedeniyle bünyenin savunmasını sağlayan ve şu aralar evden eksik etmemeniz gereken bitkiler:


Sarımsak
Virüsleri, bakterileri öldürücü etkisi vardır. Sarımsağın içeriğinde yüzlerce antibiyotik etkisi olan maddeler bulunuyor. Mikroplar bunlara karşı direnç geliştiremez. Her sabah bir küçük sarmısağı su ile yutun. Dileyenler sarmısak hapı da kullanabilir. Sarımsak insanlık tarihi kadar eski. 5000 yıldır ilaç olarak kullanılan bu kıymetli sebze mutfağımızdaki en kuvvetli doğal antibiyotik.


Ekinezya
Bağışıklık sisteminizin zayıf olduğu stresli ve yorgun dönemlerinizde olduğunuz zaman grip gibi mikroplara daha kolay yakalanırsınız. Gribi yeni yeni hissetmeye başladıysanız hemen ekinezya çayı içmeye başlayın. Bedeninizi bu çay ile güçlendirin.


Karabaş otu
Karabaş otunda 70'i aşkın birbirinden farklı "doğal antibiyotik" tespit edilmiş. Gripte virüslerin tahriş ettiği solunum yollarının tahribatı için bu çayı tüketebilirsiniz. Hem bakterilere hem de virüslere karşı oldukça etkilidir.


Meyan kökü
Meyan kökü Tanrı'nın bir nimeti. Virüs enfeksiyonları için bire bir. Bazi virüsleri engelleme özelliğine sahip. Özellikle içeriğindeki bir madde nedeni ile grip virüsünün kopyalanmasını engeller ve grip semptomlara iyi gelir. Balgam söktürücü ve öksürük giderici etkileri de mevcut. Fakat meyan kökünu yüksek tansiyon, şeker ve böbrek hastalığı olanlar kullanmamalı.


Kırmızı biber
Çok yüksek C vitamini ihtiva ediyor. Gribin etkisini büyük ölçüde minimuma indirme özelliği mevcut.


Yeşil Çay
Bağışıklığı güçlendiren önemli doğal çaylardan biri. Günde 3 fincan içebilirsiniz. İsteyenler biraz beklettikten sonra ılık hale geldiğinde, içine tatlandırmak için bal katabilir.


Zencefil
Öğütülmüş yarım tatlı kaşığı zencefili bir bardak dolusu soğuk suyun içine katın ve cezveye koyun. Hafif ısıda sıcak hale getirin. 5-6 dakika çok hafif kaynatın ve için.


Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'ndan Domuz gribine karşı bitki kürleri


Maydonoz-limon kürü

15-16 adet maydanozu (gövde saplarıyla beraber) blenderın içerisine atınız. Üzerine taze sıkılmış iki yemek kaşığı limon suyu ilave ediniz. Yaklaşık 125 ml (yarım bardaktan biraz fazla) klorsuz su ilave ettikten sonra blendırı bir-iki dakika çalıştırınız. Blendır’daki içeriği bir bardağa boşaltınız ve sabah kahvaltısından 15 dakika önce içiniz.

Her defasında taze hazırlanmalıdır. Bu kür, her sabah 15 gün buyunca uygulayınız ve beş gün ara veriniz. Beş gün aradan sonra aynı kür 15 gün boyunca tekrarlayınız.



Soğan kürü


Kaynamakta olan bir buçuk su bardağı klorsuz suyun içerisine ince kabuğu soyulmuş orta boy bir kuru soğanı dörde bölüp atınız. Beş dakika ağzı kapalı olarak kaynatınız. Ilıyınca içiniz. 15 gün boyunca aç karnına günde iki kez içiniz (öğleden evvel ve öğleden sonra)

Her defasında taze hazırlanmalıdır. Kullanılacak olan kuru soğan, pazarlarda satılan açık kahverengi kabuklu yemeklik soğandandır. Özellikle bembeyaz soğan aramaya gerek yoktur. Beyaz, kırmızı ve mor soğan kullanılmamalıdır.


Adaçayı

Yaklaşık bir su bardağı kaynamakta olan klorsuz suda bir tatlı kaşığı taze adaçayı on dakika ağzı kapalı olarak kısık ateşte demlenir. Demleme süresi tamamlandıktan sonra bitki daha fazla suyunun içinde bekletilmez, mutlaka süzüp ayrılır. Günde iki-üç defa gargarası yapılır. Ayrıca, beraberinde bir ay boyunca her gün bir çay bardağı adaçayı içilir. Hazırlanan gargara 48 saat bozulmadan banyo dolabınızda durabilir.

Aynı anda 2 kür uygulamayınız. En etkili olan soğan kürüdür.

Beyni daha zinde ve verimli kılmak için bunları mutlaka yapmalısınız...


Cerrahı Doç. Dr. Cahide Topsakal, beyni daha zinde ve verimli kılmak için neler yapılması gerektiğini şöyle açıklıyor:



1- Toplantı ve önemli işlerinizi sabah yapın. Beyin, saat 10.00'a kadar çok daha verimli çalışıyor


2- Öğlen yemekten sonra konsantrasyon düşer. 10 dakikalık öğlen uykusu, beynin tekrar çalışmasını sağlar


3- Beyin akşam saatlerinde tekrar çalışmaya başlar. Sakin bir müzikle, beynin stresini alabilirsiniz



İnsanın zekasını, beyni mi belirliyor?

İnsan zekasını yüzde 50 genetik özellikler, yüzde 50 çevresel faktörler belirler. Çevresel faktörler genetikten daha önemlidir. Çok zeki doğup, zekası ileride de aynı seviyede kalan çok insan var. Ama sıradan bir ailenin çocuğu olarak doğup, birer dehaya dönüşen örnekler de var. Bu; eğitimle alakalı. Beynin gelişim ve eğitiminin yüzde 90'ı, altı yaşa kadarki süreçte tamamlanır. Beynin anatomik gelişimi ise 20'li yaşlara kadar sürer. Öğrenme kapasitesi ilk altı yılda çok daha ön plandadır. Çocuğa ne verilecekse, bu dönemde verilmelidir. Anaokulu eğitimi önemlidir.

ÇOK OKUYAN GEÇ BUNAR

Beyni geliştirmek için neler yapılabilir?

Yapbozlar, çocukların beyin gelişimi için yararlıdır. İleri yaşlarda da bulmaca çözmek, bol rakamlı şifreleri ve sayıları akılda tutmak ya da ezberlemek faydalıdır . Telefon numarası ezberlemekte de fayda vardır. Basit matematik hesaplarını kafadan çözmek de önemlidir. Bunları yapamayanların, bol bol kitap okumaları gerekir. Okuyan beyin, geç bunar. Bu egzersizler, beyinde kısa yollar oluşturur. Kısa yollar yaratmak, pratik yaşam için önemlidir. Mesela öğrenciler bir sorunun yanıtını kolay hatırlamak için cevap maddelerinin satır başlıklarına harf koyar ve ondan kelime üretir. Böyle kelimeler türetmek de, yapılması gereken bir egzersizdir. Diyelim ki; aracımı otoparkta yeşil alanda bulunan C6'ya koydum. 'Yeşil Bursa'nın Ceyhan 6'sı' diye bir kelime türetirsem, orayı unutmam zorlaşır.

Beyin hangi saatte ne şekilde çalışmaktadır?

Depresyondaki beyin, gece yarısından sonra sağlıksız düşünür. İyi uyumuş ve yeterli beslenmiş bir bedenin beyni ise gerekli beyin egzersizlerini de yapmışsa; en iyi sabah saatlerinde çalışır. 07.00-10.00 arası, öğrenmeye en yatkın saatlerdir. Yemekten sonra konsantrasyon düşer ve uyku bastırır. Siesta döneminde beyin az çalışır ve hiç randıman alınmaz. Şekerlemeler, beyne iyi gelir. 10 dakikalık bir şekerleme bazen altı saatlik uykuya bedeldir. Beyin, akşam saatlerinde tekrar açılır. Ancak midenin aç olmaması gerekir. Beyin şekerle beslenir. Kan şekeri düşerse, beyin çalışmaz. Sık ama az yemek, kan şekerini sabit tutmak için önemlidir.


GÜNDE ALTI ÖĞÜN YİYİN!

Kan şekerini sabit ve yüksek tutmak, beynin tam kapasiteli çalışmasını sağlar. Beyin, hızlı şokları sevmez. Günde altı kez beslenmek ise en sevdiği şeydir. Zihin akşam saatlerinde açılır. Bunda çay ve kahvenin de rolü var. Gün içinde beden yorgun düştüğü için beyin de bir süre çalışmayı reddeder. Trafik stresi, gürültü ve aile problemleri beyni yorar. Bu yorgunluktan kurtulmak için kendi ilacınızı kendiniz bulun, sakin bir müzik ve biraz Polyannacılık gerekebilir. Uykudan az önce verim artar. Beyin gece verim alıyorsa, bu saatler değerlendirilmelidir .


12 adımda beyninizi genç tutun

Başkasının acısına çok üzülmeyin

Beynimizi endişeden uzak tutmalıyız. Beyin 'acaba'yı sevmez. Evrene soru işareti şeklindeki düşünceler yayarsanız, gerçekleşecek güzel olayları olumsuzlaştırabilirsiniz. Hiç kimsenin acısı ile çok fazla empati yapmamak lazım. Çok fazla empati, benzer acıların size yapışmasına yol açar. Endişeli bir beyin verimli olamaz. Hedefe kitlenin! "Kesinlikle bunu yaşayacağım " dediğiniz anda, bir beyin cerrahı olarak size garanti ediyorum ki; yapamayacağınız şey yoktur. Öte yandan başarıya alışmış bir beyni de doyurmak gerekir. Böyle bir beyin, daha çok başarı ister

Muz, çikolata ve müzik beyni zinde tutar

Beyni genç ve zinde tutmak için tüketilmesi gereken gıdalar:

Hafif miktarda kafein yani çay, kahve ve kola tüketimi beynin daha berrak çalışmasını sağlar. Birçok insanda kahve alışkanlığı beyni açmak için gelişmiştir. Kahve içmeden uyanamayan birçok insan vardır. Ancak alışık olmayan bir kişinin, güne kahve içerek başlaması ters etki yaratabilir. Çikolata, muz, fındık, fıstık ve balık gibi birtakım gıdalar ise serotonin içerdikleri için mutluluk hormonu yayılmasını sağlar. Bu gıdaların, beyni zinde ve mutlu tutmaya yönelik bir etkileri vardır. Mutlu beyin de, tam kapasite ile çalışır

Beyin sağlığı için kesinlikle uzak durulması gereken şeyler:

Sigara ve alkolden mutlaka uzak durmak gerekiyor. Nikotin, vücudun bütün damarlarını büzeceği için beynin kanlanmasını bozar. Bu da; beyne az kan gitmesi anlamına geleceği için beyin yarı kapasite ile çalışmaya başlar. Sürekli alkol tüketenlerin beyinlerinde küçülmeler de olabilir. Kokain kullanımı da, beyni bir ceviz kadar küçültebilir.

HOBİLER EDİNMELİSİNİZ!

Spor ve müziğin, beyin sağlığına yönelik olumlu etkileri nelerdir?

Spor ve müzikle alakalı olmak, beyni besler. Bir hobi edinmek bu anlamda çok önemlidir. Örgü örmek gibi en basit hobi bile, sizin, dolayısıyla da beyninizin mutlu olmasını sağlar. Spor yapmak da beyin sağlığı için çok yararlıdır. Spor yaparken, beyinde endorfin denen bir madde salgılanır. Bu da; beyne haz duygusu verir ve gelişmesini sağlar. Spor, beyinde gençlik hormonu salgılanmasına da imkan verir. Bu da, eskiyen hücreleri yeniler.

Unutkanlığın ilacı meditasyon

Unutkanlık, beynin çok yorulduğunun bir işareti midir?

Unutmak, hafıza yorgunluğundan kaynaklanır. Genellikle önemsenen şeyler unutulmaz. Beyin önem sayısına göre olayları çöpe atar. 40 yaşından sonra, herkeste unutkanlıklar olur. Bunu geciktirmek elimizdedir. İyi beslenerek, kan şekerini sabit tutarak, spor ve beyin jimnastiği yaparak; unutkanlığı minimumda tutabiliriz. Beyin daha erken yaşlarda fire vermeye başlasa da, yaşlanma 40'lı yaşlardan itibaren gerçekleşir. Beyni stresten uzak tutmanın yollarından biri meditasyondur.

Antidepresan yerine gün ışığı

Mutluluk ve mutsuzluk beyni nasıl etkiler?

Beyin depresyona girdiği zaman farklı, mutlu olduğu zaman farklı çalışır. Ağır depresyon yaşayanların hafıza kaybına uğrar. Hafızanın geri gelmesi, bir-iki yılı bulabilir. Bu yüzden, depresyonları ağır seviyeye vardırmamalı. Gün içinde beynin salgıladığı hormonlar, performans kabiliyetini etkiler. Mutsuzluk, mutluluk hormonunu aşağı çeker ve depresyonu getirir. Biz de, mutluluk hormonunun yeniden salgılanması için antidepresan veririz.

PERDENİZ AÇIK OLSUN!

Antidepresanlar beyne herhangi bir zarar verir mi?

Beyne zarar vermezler ancak beyin dışındaki başka fonksiyonları etkileyebilirler. Şişmanlık ya da cinsel isteksizlik yaratabilirler. Ancak alkol ile birlikte alınırlarsa, beyne zarar verirler. Ben depresyondaki insanlara bol bol yürüyüşe çıkmalarını öneriyorum. Ayrıca, depresyona eğilimi olanlar odalarının perdeleri kapalı olarak uyumamalı. İnsanların sabahları gün ışığı ile uyanmaları gerekir. Gün ışığı, beyinde serotonin denen mutluluk hormonunu salgılayan en önemli faktördür. Sabahları, yavaş yavaş dönen ışığı beynin algılaması gerekir. İlaç, beynin kendi ürettiği serotoninin yerini almaz.