Yurtdışı seyahatlerinde su istediğiniz zaman eğer belirtmediyseniz genelde önünüze maden suyu gelir veya garsonun “gazlı mı, gazsız mı?” sorusu ile karşılaşırsınız. Çünkü Avrupa Ülkeleri ve Amerika’da maden suyu tüketimi çok yaygın ve bu konuda yerleşmiş önemli bir alışkanlık var. AB ülkelerinde yıllık 150 litre olan maden suyu tüketimi Türkiye de yaklaşık 4 litre.


Maden suyu nedir? Maden suyu jeolojik ve fiziksel olarak koruma altında tutulan yeraltı sularından elde edilmiş çözünmüş katı madde içeriği toplam 250 ppm'den daha az olmayan sulardır. Çözünmüş mineral tuzları, elementler ve gaz içerirler. Mineralli suları diğer sulardan ayıran özellik, kaynağından elde edildiği anda spesifik miktar ve oranlarda mineraller ve iz elementler içermeleridir. Her maden suyu farklı miktarda mineral içerebilir


Peki maden suyu içmek faydalı mı?
Maden suları kalsiyum, klor, magnezyum, sodyum, potasyum gibi vücut için önemli birçok mineral içerir. Özellikle terle sıvı ve elektrolit kaybının arttığı yaz aylarında, spor yapanlarda, sık seyahat edenlerde iyi bir seçimdir. Ancak maden suyu ile soda karıştırılmamalıdır. Maden suyu yerin en derin katmanlarından çıkar ve çıktığı yerin jeolojik özelliklerini taşır ve magmadan aldığı karbondioksit gazının basıncı vasıtasıyla yeryüzüne çıkarlar. Yeryüzüne çıkarken geçtikleri katmanlardan mineralleri de alarak yol alırlar. Bu sebeple maden suyu mineralce zengin ve doğal bir içecektir.

Mineralli su aktif yaşam, spor ve egzersizde doğal su desteğidir;
Sağlığın korunması ve geliştirilmesinde dengeli ve yeterli beslenmenin yanında günlük fiziksel aktivitelerin artırılması ve çeşitlendirilmesinin yararları günümüzde giderek daha iyi anlaşılıyor. Sportif faaliyetlere katılma, egzersiz yapma, yürüme ve koşu gibi aktivitelere katılma günümüz insanının sağlıklı alışkanlıkları arasında daha çok yer alıyor. Bu arada, tüm bu aktiviteler sırasında terleme ile oluşan su ve mineral kaybı unutulmamalıdır. Bu su ve mineral kaybının karşılanması yaşamsal önemdedir. Bu konuda mineralli sudan faydalanılabilir. Böylece, kaybedilen vücut suyu yerine konulduğu gibi, artan kas ve hücre metabolizması yeterli miktarlarda minerallerle desteklenir ve yaşamsal önemdeki su-elektrolit dengesi korunmuş olur.


Uzm. Dyt. Dilara Koçak

0 yorum:

Yorum Gönder